Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri kadınların en sık rastlanan kanser tipi olup dünya çapında tüm kanserler arasında  Akciğer kanserinden sonra ikinci sırada gelmektedir. Daha çok kadınlarda görülmekle birlikte  erkeklerde de rastlanmaktadır. Başarılı tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde, erken tanı konulduğu takdirde başarılı sonuçlar alınabilen bir hastalıktır.  

Meme kanserinin oluşumu, aslında sürekli bir yaşam döngüsü içerisinde bulunan hücrelerin programlı hücre ölümü olmaksızın kontrolsüz çoğalması şeklinde olmaktadırr. Bu durum, Genetik bir bozukluk sebebiyle doğuştan kodlanarak veya dış etkenler sonucu  sonradan da ortaya çıkabilir.  Zaman içerisinde bölünerek çoğalan hücreler memelerde kitle oluşumlarına sebep olur. Bu kitleler kan ve lenf yolları ile diğer organlara yayıldıklarında diğer organlar da bu hücresel denge bozukluğundan etkilenmiş olurlar. Bu noktada en önem verilmesi gereken durum düzenli yapılacak kontrollerle bu durumun erkenden tespit edilebilmesidir.  Erken tanı ile, kanser hastalığına yakalanan kişilerin yüzde doksan beşlik kısmı hastalıktan tam olarak kurtulabilme şansını elde edebilmektedir.  

En sık rastlanan meme kanseri, meme kanallarından köken alan  ‘DuktalKanser’dir. Süt kanallarında oluşan hücresel bozuklukların kansere sebep olma oranı yüzde doksandır. Bir diğer sık rastlanan meme kanseri türü ise,  kanserlerin %8-10’unu teşkil eden,  süt bezleri ünitelerinden köken alan ‘Lobuler kanser’dir. Oldukça nadir olan meme başı ve meme derisi ile destek dokulardan  oluşan kanser tipleri de, geri kalan küçük bir oranı oluştururlar. Önceden ailesinde meme kanseri geçirmiş bir veya birden çok birey bulunanlarda, kanser oluşma riski daha yüksektir.  Ancak gerçek genetik geçişli kanserler, tüm meme kanserlerinin %10’unu teşkil ederler.

Yapılan araştırmalarda her sekiz kadından biri meme kanseri olma riskini taşımaktadır. Erken teşhis edilmediğinde kanser, meme dokusu dışında koltuk altı lenf bezlerine atlayabilir ve kanser hücreleri hızlı bir şekilde vücuda yayılmaya başlar. Menapoz öncesi çağda ortaya çıkan meme kanserinin daha agresif seyrettiği bilinmektedir. Bu yüzden memede kitle oluşan tüm hastaların, hangi yaşta olursa olsun dikkatlice değerlendirilmesi önerilir.